05537435007
turkey@wood100.co
Facebook
Twitter
Google+
LinkedIn
YouTube
Vimeo
Instagram
Skype
Wood100 , ahşap villa
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
    • Sertifikalar / Ödülleri
    • Firma Özgeçmişi
    • Mısyonumuz
    • Neden Biz
    • Videolar
  • Wood100 Hakkında
    • Kimler kullanabilirler
    • Wood100 Panelleri
    • Kullanılan Ağaçlar
    • Eşsiz Avantajlar
    • Diji-katalog
  • Projeler
    • Ticari İnşaatlar
      • Sağlık merkezlerı, Spa
      • Oteller, Restoranlar
      • Yeşil Eko-Okullar
    • Konut İnşaatlari
  • Makaleler
    • Beşikten Beşiğe(C2C) Sertifikası
    • Yalıtıml Rekorlari
    • Yeşil Binalar
    • Terimler A
    • Terimler B
    • Terimler C
    • Özetleme
    • özellikler
    • Yayınlar
  • İletisim

Beşikten Beşiğe(C2C) Sertifikası

managerUncategorizedNo commentsFebruary 22, 2017

Beşikten Beşiğe(C2C) Sertifikası

Cradle to Cradle(C2C) sertifikası, en kısa ifadesiyle “yeni bir tasarım konsepti. Alman kimyager Prof. Dr. Michael Braungart ile Amerikalı mimar William McDonough’ın 1991 yılında ortaya koydukları ve İKİNCİ Sanayi Devrimi’ni başlattığı söylenen “yeni bir atık bakış açısı”.

Bu düşünce şekli daha az zararlıyı değil avantajları/yararlıyı gerçekleştirmeyi esas alıyor. Bu nedenle yaşadığımız bu yıllarda ağırlık verilmeye çalışılan sürdürülebilirlik, atık azaltımı, ayakizinin küçültülmesi, ürünlerde bazı zararlı maddelerin bulunmaması gibi ” Beşikten Mezara ” kavramlarına eleştirel yaklaşıyor. Kendisi Upcycling, teknik çevrim gibi yeni kavramlar getiriyor. C2C konseptinde yeni, güzel ve akıllı ürünler üretiliyor. Bu ürünler daha baştan, kullanımlarının sonunda ya biyolojik çevrime girebilecek en azından kompost olabilecek ya da teknik çevrimlere girebilecek şekilde tasarlanıyor(Kısacası atık oluşmuyor). Düşünce sistemi gereği Beşikten Beşiğe konseptine göre dizayn edilip üretilen ürünler yüksek bir kaliteye sahip oluyorlar.

Prof. Dr. Michael Braungart tarafından Almanya’da 1987 yılında kurulan EPEA (Environmental Protection Encouragement Agency), uluslararası bir araştırma ve danışmanlık enstitüsü olarak, dünyanın her yanındaki müşterileriyle yeni proseslerin, ürünlerin ve hizmetlerin tasarımında Beşikten Beşiğe metodolojisinin uygulanması için çalışıyor. Cradle to Cradle tasarım konseptinin üç önemli unsuru var:

1- “atık=besin” kavramı ortadan kalkıyor.

2- Esas olarak güneş enerjisinin (direkt ya da depolanmış/ dönüşmüş şekillerinin) kullanılıyor olması.

3- Başta biyolojik ve kültürel olmak üzere çeşitliliğin desteklenmesi.

Pratikte Beşikten Beşiğe
Cradle to Cradle Tasarım Konsepti’ni büyük ölçekte uygulayabilmek için (teknik) besin çevrimleri ile ilgili bilgilerin daha iyi organize edilmesi ve endüstriler arası işbirliğinin yoğun bir biçimde desteklenmesi gerekmektedir. Bunun için en pratik yol, akıllı malzeme ve maddelerin bir havuzda toplanması olabilir. Bu havuz, teknik maddesel çevrim içindeki ekonomik gelişmeler sırasında tüm katılımcıların işbirliği yapabilmeleri için bir çerçeve sağlar. İşletmelere havuzdaki malzeme ve madde kaynaklarından, ayrıca teknik besinlerin satışı, dönüşümü ve alımı ile ilgili uzmanlık bilgi ve satınalma gücünden yararlanma olanağı sunar. Böyle bir işbirliğinin kalbi, teknik kimyasalları, “besinleri” ve malzemeleri bünyesinde barındıran bir malzeme bankasıdır. Bu malzeme bankası, maddeleri bir leasing yöntemi içinde firmalara verir. Firmalar bu maddeleri tekrar ürünlere dönüştürürler ve bir hizmet satışı çerçevesinde tüketicilere sunarlar. Belirlenmiş bir kullanım süresi sonunda malzeme toplanıyor ve malzeme bankasına geri veriliyor. Malzeme Bankası bu malzemelerle bağlantılı bilgileri de yönetiyor.

Bilgileri topluyor ve ilgili katılımcılar arasında dağıtıyor. Bu şekilde belirli bir malzeme ile ilgili bilgilerin uzun vadeli toplanmasını garantiye alıyor ve gerçek bir “malzeme upcyclingi”ni mümkün kılıyor. Birinci endüstri devrimi ile bağlantılı problemleri tek yanlı çözmek amacıyla onlarca yıldır yapılan denemelerden sonra artık “yeni endüstri devrimi”nden söz ediliyor. Çevreyi iyileştirmek için, çevreyi romantize etmeden, odaklanmış çözümler gerekiyor. Beşikten Beşiğeesaslı üretim biçimi, yeni kalite standartları ortaya koyup kullanarak ve maliyetverim- estetik gibi tipik tasarım ölçütlerine ekolojik zekayı, sosyal adaleti ve yüksek ölçüde bir yaratıcılığı da ekleyerek yeni pazar şansları yaratıyor. Bu ölçütlere göre gerçekleştirilecek tasarımlar, bir değişimin temel taşlarını oluşturuyorlar: Üretim biçimini değiştirerek endüstriyel yapıyı da dönüşüme uğratabiliriz. Ama bu olumlu dönüşüm ancak doğa ile gerçek bir işbirliği içinde mümkün görülüyor. Bu işbirliği doğal sistemlerle uyum içindeki bir tasarımı esas alıyorsa, bizi, insanın yaşadığı dünyayı yeni baştan şekillendireceği davranış biçimlerine götürecektir. Buna göre inşa edilecek fabrikalarda çalışanlar, içinde güneşin dolaştığı alanlarda, temiz havanın, çevreyi görebilmenin ve kültürel sunumların canlılığıyla çalışacaklar. Üretilen maddeler, tekrar besin olarak toprağa dönecekler. Bize hem bir giyecek hem de bahçemiz için bir besin kaynağı olarak hizmet edecekler. Doğal dünyadaki enerji ve besin akışları durmadan tekrar oluşacak ve oksijen üreten, enerji depolayan, suyu filtre eden, insan ve doğa için sağlıklı yaşam alanları sunan şaşırtıcı gelişmeleri mümkün kılacaktır. Bunlar bir hayal mi? Elbette değil. Dünyadaki bir çok dev şirket, şu anda ”cradle to cradle” tasarım konseptine göre ürünler üretmeye başlamış durumdadırlar ve bu konsepti yaşama geçirmeye çalışmaktadırlar.

Cradle to Cradle certificate

 

Öncü Bir Büro Koltuğu 
Birleşik Amerika Devletleri’nde Michigan’da , C2C düşüncesinin yaratıcılarından mimar William McDonough tarafından çizilen 30.000 m2 büyüklüğündeki bir fabrikada üretim yapan mobilya üreticisi Herman Miller, üretim paletini geliştirmeye karar verdiğinde MBDC ile bağlantıya geçerek işletmesinin planlama ve üretim proseslerinde Beşikten Beşiğekonseptini entegre etmek ve üretim komponentleri için tam bir maddesel değerlendirme istedi. İlk buluşmada Beşikten Beşiğe tasarım felsefesini gerçekleştirecek bir tim kuruldu. Çalışmalar sonunda ilk ürün 2003 yılında ortaya çıktı: Mirra Büro Koltuğu. Normal şartlar altında tüketiciler bir koltukla ilgili olarak, koltuğu oluşturan madde ve malzemeler ile değil daha çok koltuğun işlevleri, çekici görünüşü ve rahat oturumu ile ilgilenirler. Fakat Beşikten BeşiğeTasarım Protokolü, koltuğun üretiminde kullanılan malzemelerin “teknik besinler” olmasını ve herhangi bir malzeme veya malzeme değeri kaybı söz konusu olmadan tekrar tekrar çevrime geri döndürülebilmesini şart koşmaktadır. Bu, koltuğu oluşturan malzemelerin atık düzenli depolama tesislerinde değerlerini kaybederek depolanmadan, çok sayıdaki yaşam çevrimi içinde tekrar bir koltuk komponenti olması ya da benzer teknolojik yeteneklerdeki başka ürünlerin üretiminde kullanılabilmesi anlamına gelmektedir.

Kompost Olabilen Tişört
Yukarıda kısaca değinilen Mirra Büro Koltuğu, “teknik besin” kavramı için örnek teşkil ederken “biyolojik besin” için de Alman Trigema firması tarafından üretilen kompost olabilen tişört örnek olarak verilebilir. Trigema, EPEA ile birlikte çalışarak kullanımından sonra bahçede biyolojijk olarak parçalanabilen bir tişört geliştirdi. Bu ürün 4 komponentten oluşuyordu: ana malzeme olarak iplik, dikiş ipliği, etiket ve boyar madde. Bu tişörtün üretilebilmesi için EPEA iki ana ödevi yerine getirmek durumundaydı: birincisi tişörtün üretimi için gerekli olan ve gerekli özellikleri taşıyan malzemeleri tanımlayan bir bilgi platformu ve ikincisi de gerekli bileşenleri üretme yeteneğine sahip üreticileri toplayan bir ağ oluşturulması. İlk adım tam bir araştırma işiydi. Pamuğu bulmak daha kolay oldu ama esas sorun boyarmadde bulmakta ortaya çıktı. Bilinen boyar maddelerin çoğu ağır metaller ve başka toksik maddeler içeriyordu. Hem teknik ve estetik gereklilikleri hem de çevresel gereklilikleri yerine getiren boyalara ihtiyaç vardı. İsviçreli boyar madde üreticisi Ciba SC, boyar madde ve yan ürün paletini EPEA’ya açtı. Bugün Trigema’nın tişörtü, kalıcılıkta konvansiyonel boyalarla yarışabilen çok özel boyalarla geniş bir renk paletinde üretiliyor. Dikiş iplikleri ise yine İsviçreli Müller Strengelbach firmasından temin ediliyor. Tişörtün bileşimi başından sonuna kadar önceden belirlenmişti.

Sonunda Trigema ve EPEA hedeflerine ulaştılar: Konvansiyonel benzerleri kadar uzun süre kullanılabilen ama kullanımından sonra kompost olabilen, biyolojik olarak parçalanabilen ilk tişört ! Başka bir tüketim malı örneği ise Airbus 380’lerin koltuk döşemeleri. Michael Bruangart ve EPEA, Rohner Textil firmasının dahil olduğu ve aynı zamanda yüzlerce uçak şirketinin koltuk döşemelerini üreten Lantal Grubu için “yenebilir” özellikte koltuk döşemesi geliştirip patentini aldılar. Amaç: uçağın herhangi bir kaza geçirmesi durumunda uçak içinde oluşan tozların nefes alınmasındaki risklerin azaltılması. C2C Sertifikasyonu 1995 yılından beri EPEA ve MBDC işbirliği ile KOBi’den en büyük işletmeye kadar endüstriyel proseslerin, ürünlerin ve hammaddelerin Beşikten Beşiğeölçütlerine göre değerlendirilmesi yapılmaktadır. Artan istekler üzerine MBDC tarafından bir C2C Sertifikasyon Programı geliştirilmiş bulunmaktadır. EPEA, MBDC lisansı ile bu ekolojik sertifikayı verme çalışmalarını da yürütmektedir. C2C logosu sayesinde işletmeler ekolojik ve akıllı bir tasarım yaptıklarını görünür bir şekilde ortaya koyabilmektedirler. Tüketici de C2C logosunu taşıyan ürünün ilgili ekolojik kalite ölçütlerini taşıdığını kolayca görebilmektedir. C2C sertifikası, Basic- Silber-Gold ve Platin olmak üzere dört ayrı basamakta verilmektedir.

Kaynaklar
1. Einfach Intelligent Produzieren: Cradle To Cradle, Michael Braungart, William McDonough, Berliner Taschenbuch Verlag, 4.Baskı, Eylül 2009. 2. Beşikten Beşiğe/ Remaking the Way We Make Things, By William McDonough&Michael Braungart, North Point Press, 2002.
3. Die naechste industrielle Revolution, Die Beşikten BeşiğeCommunity, Micahel Braungart, William McDonough, EWA / Europaeische Verlagsanstalt, 2. Basım, 2009.
4. www.epea.com

besikten besige

Tags: Beşikten Beşiğe Sertifikası, C2C, Cradle to Cradle
Previous post yeşil yapılar Next post Yeşil Eko-Okullar

Leave a Reply Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Wood100

Email
Facebook
Twitter
Google+
LinkedIn
YouTube
Vimeo
Instagram

Wood100 Search

Copyright Blongs to Thoma CO - Web Design by Designmysite